İzmir’de ve mesleğimde altıncı yılımı doldururken hem İzmir hem de diyetisyenlik hakkında tecrübelerime yenilerini eklemeye devam ediyorum. Dönüp arkama baktığımda yüzlerce insanın hayatına kimi zaman diyetisyen olarak kimi zaman sadece insan olarak dokunmuş olmamın keyfini yaşıyorum. Belki de bu yüzden okurken çokta sevmediğim bu mesleği, her geçen gün daha çok severek yapıyorum. Neden mi? Çünkü bir diyetisyen olarak hergün onlarca danışanımın hayatına yakından şahit oluyorum. Hayatlarına daha kolay adapte edebilecekleri diyet listelerini hazırlamak adına dinlediğim pek çok farklı hayat benim hayata bakışımı günden güne daha da geliştiriyor. Her yeni danışanım benim hayatımda yeni bir sayfa açıyor. Bu sayfalara farklı kültürel özelliklerde, farklı cinsiyetlerde, farklı mesleklerde, farklı medeni durumlarda ve farklı imkanlarda pek çok insan yazıyor. Ben bu yazılanları önce diyetisyen olarak anlayıp diyet listelerime aktırırken, birey olarak anladıklarımı ise hayatıma aktarıyorum..
Öğrencilik yıllarımda, yeryüzünde onca problem varken kilo kadar önemsiz bir mevzunun çözümünde yer alacağımı düşünüp, bu mesleği seçtiğim için pişman oluyordum. Ancak diyetisyen olduktan sonra gördüm ki; kilo problemi aslında çok daha derin bir problem. Kimi zaman psikolojik sorunların bir sonucu, kimi zaman hormonal bir bozukluğun, kimi zaman da başka bir tedavinin sonucu.. Sebebi ne olursa olsun kilo asla tek başına bir problem olarak kalmıyor. Yanına kalp-damar hastalıklarını, şeker (diyabet), tiroid, insülin direnci, gestasyonel diyabet, gut (ürik asit yüksekliği), polikistik over ve depresyon gibi pek çok hastalığı da getiriyor. Yani diyetisyen olarak, sadece kilo problemlerini değil, kilo ile beraber gelen pek çok fizyolojik ve psikolojik probleminde çözülmesine de dolaylı yoldan katkı sağlayabiliyorum. Bu da benim mesleki tatminimi artırıyor ve her geçen sene daha iyi bir diyetisyen olabilmek için yeni eğitimlere katılıyorum, sürekli bilimsel araştırmaları takip ediyorum ve gelen danışanlarımı daha iyi analiz edip, daha uygun çözümler sunabilmek adına Klinik Psikoloji alanında tezli yüksek lisansıma devam ediyorum. Tüm bunlar birleşince daha mutlu bir diyetisyen, daha mutlu danışanlar ortaya çıkıyor. Ve ben bu kadar umutsuzca başladığım mesleğimde, böyle tatmin edici bir kadrajın içerisinde yer aldığım için çok keyifliyim...
Peki, Diyetisyen sadece kilo problemi ile mi ilgilenir?
Tabi ki hayır!!! Ben özel kliniğimde çalıştığım için çoğunlukla kilo kontrolü (zayıflama ve kilo alma), hormonal hastalıklar, sporcu beslenmesi, çocuk beslenmesi ve tüp mide ameliyatı sonrası beslenme üzerine çalışıyorum ancak diyetisyenlerin yaptığı işler çalıştığı kurum ve kuruluşlara göre farklılık göstermektedir. Diyaliz merkezinde çalışan bir diyetisyen, böbrek hastalıkları ve metabolik sendrom üzerine yoğunlaşırken, hastanelerin yoğun bakımında çalışan diyetisyenler enteral ve paranteral beslenme alanına yoğunlaşmaktadır. Hastane polikliniğinde hasta kabul eden diyetisyenler tıbbi beslenme tedavisi uygularken, spor salonunda çalışan bir diyetisyen sporcu beslenme ile ilgili hizmet vermektedir. Özel poliklinik ve hastaneler dışında, yemek firmaları, belli bir sayının üzerinde personel çalıştıran şirketler ve fabrikalar, gıda firmaları ve ilaç firmalarında da diyetisyen çalışmaktadır. Fabrika ve şirketlerde menü planlama, hijyen ve satın alma konusunda yetki sahibi olan diyetisyenler, gıda firmalarında ürün geliştirme ve bilimsel araştırma kısmında yer almaktadır. Bitkisel destek ürünleri ve enteral-parenteral beslenme ürünleri üreten ilaç firmalarında çalışan diyetisyenler ise, hem ürün geliştirme hem de tanıtımında aktif rol oynamaktadır. Yani kısaca bir diyetisyen sadece “bir kibrit kutusu beyaz peynir” yazarak mesleğini icra etmiyor. J
Mesleğini çok severek yapan bir diyetisyen olarak, dilim döndüğünce bir diyetisyenin tam olarak ne iş yaptığını kısaca anlatmaya çalıştım. Ben Türkiye’deki gençlerin içerisinde belki de en şanslılarından birisi olarak hem sevdiğim işi yapıyorum, hem de hayatıma seveceğim pek çok insan katmaya devam ediyorum. Umarım yakın gelecekte, güzel ülkemde herkes sevdiği işi yapma şansı bulur. O zaman herşey çok daha güzel olur...
DİYETİSYEN BUKET ADANÇ