•   BİZİ ARAYIN :   0507 652 1514 / 0507 652 1514
  • Diyetisyenden Öneriler: Bebeklerin Beslenmesi Nasıl Olmalı? | İZMİR DİYETİSYEN

    Diyetisyenden Öneriler: Bebeklerin Beslenmesi Nasıl Olmalı?
    Dyt.Buket Adanç - Online Diyetisyen Online Diyet Programı ve Listesi  Diyetisyenden Öneriler: Bebeklerin Beslenmesi Nasıl Olmalı?

    0-1 YAŞ ARASI BESLENME
     
     
    Sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için gerekli olan beslenme, yaşamımızın her döneminde önemli olmakla birlikte bebeklik döneminde daha ayrı bir önem taşımaktadır. Bebeklerin yeterli ve dengeli beslenmeleri, onların sağlıklı olmasının, büyüme ve gelişmesinin en önemli belirleyicisidir. Doğumdan 2 yaşın sonuna kadar olan bebeklik dönemi, yaşama sağlıklı başlangıç için en kritik dönem olarak geçmektedir. Bu dönemde iyi beslenemeyen çocuklarda, ishaller ve enfeksiyon hastalıkları sık görülür; ağır seyreder ve ölümle sonuçlanır. Ayrıca bu yetersiz beslenme çocuğun ileri yaş dönemini yani yetişkin dönemini ciddi bir şekilde etkilemektedir. Bu durum da çocukta ilerde görülen kronik beslenme hastalıklarına( Kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, yetişkin tip diyabet hastalığı ve bazı kanser türleri gibi) yakalanma riskini arttırmaktadır.
     
    Bu yüzden her birey doğumundan itibaren karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineralden oluşan besin öğelerinden yaşına uygun bir şekilde, her gün yeterli ve dengeli olarak alması gerekir. Özellikle büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu bu dönemde, çocukların beslenmeyle ilgili alışkanlıkların kazandırılması ve annelerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
     
     
     
    ANNE SÜTÜ
     
    Anne sütü zamanında doğan, fetal depoları anneden yeterli oranda alan her yeni doğan bebeğin normal gelişmesine yetecek besin öğeleri gereksiniminin tümünü karşılayan, ilk 6 ay tek başına yeterli doğan ve süt çocukları için en uygun doğal besindir. Anne sütü, çocuğun tüm besin ihtiyacını karşılayarak istenilen büyüme ve gelişmeyi sağlar; enfeksiyonlara karşı koruma özelliğiyle de muhteşem bir besin grubuna girer.
     
     
    • YENİ DOĞAN BİR BEBEĞE İLK 6 AYLIK DÖNEMDE SADECE ANNE SÜTÜ
     
    VERİLMELİDİR.
     
     
    Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre ilk 6 ayda sadece anne sütü alan bebeklerin oranı yaklaşık %21’dir.
     
    ANNE SÜTÜNÜN YARARLARI :
     
    1. Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır (özellikle ağız sütü-kolostrum) ve aşıların etkinliğini arttırır.
     
    1. Bebeği allerjiye karşı korur.
     
    1. Bebek için her zaman sterildir ve ısı derecesi idealdir.
     
    1. Her annenin sütü kendi bebeği için en uygun bileşimde olup bebeğin gereksinimini yeterli miktarda karşılamaktadır.
     
    1. Her zaman taze ve mikropsuzdur.
     
    1. Anne sütü sindirime yardımcı aktif enzimler( yağ sindirimi için lipaz), enfeksiyonu önleyen Ig’ler ( IgA, IgG ve IgM), hormonlar ve büyüme faktörünü içermektedir.
    2. Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonları daha az görülür.
     
    1. Orta kulak iltihabı riskini azaltır.
     
    1. Anne sütü kolay sindirilir, emilim oranı ve bebeğin vücudunda kullanımı yüksektir.
     
    1. Çene ve diş gelişiminde rolü vardır.
     
    1. Çocukluk ve bazı yetişkinlik döneminde görülen kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır.( tip1 diyabet, çölyak hastalığı, obezite, koroner kalp hastalığı gibi)
     
    1. Anne sütünün içeriği bakımından bebeği pişikten korur ve allerjiye karşı koruyucu etki gösterir.
     
    1. Bebekte dikkat azlığı sendromu, ilgisizlik gibi olgularda anne sütü alımı önem kazanmakta olup bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olmaktadır.
    2. Anne sütü bebek için doğal sakinleştiricidir.
     
    1. Emzirilen bebekler anneyle yakın temasta oldukları için aralarındaki duygusal bağ güçlenerek sevgi dolu bir ilişki başlar.
     
    1. Anne sütü maliyet istemez, hazırlama sorunu gerektirmek.
     
    1. Emziren annenin göğüs kanseri, over kanseri, osteoporozis ve anemi( uterusun eski haline dönmesine yardımcı olur, anneyi aşırı kan kaybından korur.) riskini azaltarak sağlığını korumasına yardımcı olur.
     
    1. Anne sütü alan bebekler daha az ağlar.
     
     
     
    DİKKAT!!!
     
     
    • Bebekler, ilk 6 ay su dahil başka hiçbir yiyecek ya da içecek (ayran, çay, meyve suyu, hazır mama ya da inek sütü vb.) olmaksızın sadece anne sütü ile beslenmelidir. Yukarıda da bahsedildiği gibi anne sütünün besin öğesi bileşimi bebeğin gereksinimlerine göre uygun olup bu besinlere ihtiyaç kalmamaktadır.
     
    • Bebekler, ilk 6 ay her istediğinde, gece ve gündüz fark etmeden günde toplam en az 8 kez olacak şekilde emzirilmelidir.
     
     
     
    Daha çok emzirme=Daha çok uyarı iletimi=Daha çok süt üretimi
     
    • Emzirme 2 yaşına kadar sürdürülmeli ve 6. aydan sonra tamamlayıcı besinlere başlandığında da bebek sık sık (yani bebek her istediğinde) emzirilmeye devam edilmelidir.
     
     
    Bebeğin beslenmesi kadar annenin de beslenmesi çok önemlidir. Emzirme döneminde beslenmeye dikkat edilirse; süt verimi artar, bebek sağlıklı büyür. Bu dönemde süt salgılaması normal gereksinmesinden daha fazla enerji, protein, vitamin ve mineralleri almasını gerektirir. Ayrıca emziren annenin salgıladığı sütteki enerjinin önemli bir kısmı yediklerinden sağlandığı için emziren anne; ek olarak enerji ve besin öğelerini diyetle alması da gerekmektedir. Eğer yeterli miktarda alamazsa kendi vücudundan harcar; bunun sonucunda da kendi sağlığı bozulur ve yeterince süt veremez. Bu nedenle annenin, bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de dikkat etmesi önemlidir.
     
     
     
    TAMAMLAYICI BESLENME
     
    Anne sütünün en az 2 yaşına kadar verilebildiği ve bebeğin ihtiyacını karşılayan en önemli besin öğesi olmaya devam ettiği tespit edilmiştir. Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının 0’ünü, 6-12 ayda bebeğin ihtiyacının %50’sini ve 12.aydan itibaren de %30’unu karşılamaktadır. Bu durum 6.aydan sonra gerek annenin süt salgısının giderek azalması gerekse bebeğin ağırlık artışı, bebeğin gereksinimlerini karşılayamamış olmasından dolayı gerçekleşmektedir. Bu yüzden tamamlayıcı (ek) besinlere 6.aydan sonra başlanmalıdır.
     
    6.aydan sonra başlanan bu ek besinler, bebeğin anne sütü ile beslenmesinden aile yemeklerine geçişte köprü görevi görmekte; bebeğin değişik tat, lezzet, kıvamda besinlere alışmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda da bebeğin yeme işlevleri ile ilgili sinirlerin gelişmesine de yardımcı olmaktadır.
     
     
     
    EK BESİNLERE ERKEN BAŞLANDIĞINDA;
     
    • İlk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesi gereken bebek ek besinlere geçtiğinde, annesini daha az emip, annenin daha az süt üretmesine neden olacaktır ve bu durumda
     
    da bebek besin ihtiyacını karşılayamayacaktır.
     
    o    Anne sütünde bağışıklığı güçlendiren, enfeksiyonları önleyen koruyucu etmenler bulunmaktadır fakat ek besinlere başlanmasıyla bebek bu koruyucu etmenleri daha az almakta buna bağlı olarak da bebeğin hastalıklara yakalanma ihtimali artmaktadır.
     
    o    İlk aylarda bebeğin sindirim sistemi tam gelişmemektedir. Bu yüzden erken başlanan ek besinleri bebek sindirememekte, buna bağlı olarak da kabızlık ve ishal problemleriyle karşılaşılmaktadır.
     
    • Anne sütü bebeğin ihtiyacını karşılayacak bütün besin öğelerini içermektedir. Ek besinlere başlandığı taktirde bebek fazla enerjiden dolayı şişmanlamaya başlayacaktır.
     
    • Bebeklerin çiğneme becerisi 6 aydan önce gelişmemektedir. Ek besinlerle birlikte verilen katı besinler bebeğin boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olacaktır.
     
    o    Ek besinler ne kadar dikkat edilirse edilsin anne sütü kadar temiz değildir.
     
    àYaşamın ilk 15 haftasından önce tamamlayıcı besinlere geçen çocuklar, 6 aydan sonra tamamlayıcı besinlere geçen çocuklarla karşılaştırıldıklarında, 7 yaşında solunum sistemi bozukluklarının daha sık olduğu (sırasıyla % 21 ve % 10) ve vücut yağlanmasının daha yüksek olduğu (sıra­sıyla % 19 ve % 17) gösterilmiştir.
     
     
     
    EK BESİNLERE 6.AYDA BAŞLANMASININ NEDENLERİ;
     
    o    Bebek geç başlanan ek besinleri reddetmeye başlayacaktır.
     
    • Farklı tat ve kıvamlar bebeğin ısırma ve çiğneme becerisini arttıracaktır. Çiğneme becerisi de bebeğin ağız ve dil koordinasyonun gelişmesini sağlayacaktır.
     
    • Doğumda sağlanan demir ve çinko depoları tükenmesi ek besinlere geçilmesine neden olmaktadır.
     
    • Bebeğin büyümesiyle birlikte artan kalsiyum ve enerji gereksinimi yalnızca anne sütüyle karşılanamamaktadır.
     
     
     
    EK BESİNLERE GEÇ BAŞLANDIĞINDA;
     
    o     Bebeğin büyümesiyle birlikte artan enerji ve besin öğesi gereksinimi yeterli karşılanamamaktadır. Bu durum bebekte kansızlık, gelişme geriliği, vitamin yetersizliği hastalıkları, zihinsel gelişim geriliği gibi bazı sorunlara neden olmaktadır.
    o    Ek besinlere geç başlanırsa bebeğin büyümesi yavaşlar veya tamamen durur.
     
     
     
    AYLARA GÖRE VERİLMESİ ÖNERİLEN TAMAMLAYICI BESİNLER:
     
    0. ay SADECE ANNE SÜTÜ
     
    Bebeğin aylara göre büyümesi izlenmelidir.
     
    6. ay
     
    İlk şart olarak anne sütüne devam edilmelidir. Anne sütüyle beraber ek besinlere geçildiği bu dönemde bebeği kaşığa alıştırma amaçlanır. Bebek dilini kullanarak kaşıkla verilen besini ağzının arkasına iterek yutmayı 6.-7.aylarda öğrenir. Ek besinlerden ilk olarak yoğurda alıştırılır, bunu takiben meyve suyuna başlanır.1 kez meme 1 kez yoğurt verilir. Bebek 2-3 gün yoğurda alışınca, 1 tatlı kaşığı meyve suyu (şeftali suyu) verilmeye başlanır ve miktarı yavaş yavaş arttırılır. Sıvı besinler yumuşak ezme kıvamında verilmelidir. Yoğurt, meyve suyu, sebze suyu ve püresi, pekmez, şekersiz muhallebi (süt + pirinç unu), yumurta sarısı başlangıçta 1/8 oranında daha sonra 1/4 oranında gibi tüketilmekle beraber besinlerin
     
    hazırlanmasında inek sütü küçük miktarlarda kullanılabilir. Uzun ömürlü (UHT) ve pastörize sütler tercih edilmelidir.
     
    7. ay
     
    Bu dönem bebeğin kaşığa tam alışması; katı besinlere geçilmesi, bebeğin oturmaya başlaması, bir elinden diğerine bir şeyi geçirebilmesi süreci ile ilintilidir. 7-8.aylarda çiğneme hareketleri başladığından pütürlü püre kıvamında besinler verilebilir, sıvı gıdaları fincandan içebilir, yeni lezzet ve yapıda besinler beslenmeye eklenebilir. Bu şekilde bebeğin motor hareketlerinin gelişmesine yardımcı olunur. Anne sütüne devam edilmekle beraber yoğurt, taze sıkılmış meyve suyu, sebze suyu, pekmez pirinç unu, pirinç, sütlü mama, acısız tarhana, yoğurtlu ve sütlü çorbalar, mercimek çorbası, pekmez, yumurta sarısı (tam), et (balık, tavuk etleri ve kırmızı et), bitkisel yağlar, sebze püre veya sebze çorba bu ayda tercih edilen besinlerdir.
     
    8. ay
     
    Bebek 8-9.ayında çiğnemeyi öğrenmiştir çünkü bu aylarda motor gelişim, dişlerin çıkması, bebeğin ufak besin parçalarını eline alması, ağzına götürmesi, çiğnemesi gelişir. Bu yüzden bebeğe gözetim altında ekmek, meyve, köfte vb. besinler verilerek cesaretlendirilmeli, besin çeşitliliği arttırılmalıdır. Bunların yanından anne sütüne devam edilerek yoğurt, meyve suyu, sebze suyu, pekmez, et (balık, tavuk etleri ve kırmızı et), kuzu veya tavuk karaciğeri, bitkisel yağlar, iyi ezilmiş ev yemekleri (kıymalı ve sebzeli) tam yumurta veya pastörize peynir, tahıl, kırmızı mercimek, kuru fasulye, nohut ezmeleri besinler tüketilmelidir. Bebek günde 2-3 öğün şeklinde beslenmeli, ara öğünleri de ekmek içi ufalanmış yoğurt, meyve ezmeleri ve meyve suları olacak şekilde verilmelidir.
     
    9-12.aylarda bebek kendi kendine yemeğe başlamalı ve ailesi tarafından da yeme işlemi desteklenmelidir. Bu aylarda bebek parçalanmış, ezilmiş besinler, parçalanmış etler tüketebilmekte; sebzeyi, meyveyi, patatesi, peyniri, yumuşak eti küp parçalar halinde yiyebilmektedir. Önemli olan bebek için yemekler az yağda hazırlanıp yağ olarak zeytinyağı tercih edilmelidir. Beslenmesi üç ana iki ara şeklinde olmalıdır.
     
    1 yaşına gelen çocuk ise aile ile aynı yemekleri yiyebilir, çocuğa özel olarak yemek hazırlanmasına gerek yoktur. Dikkat edilmesi gereken nokta az yağlı, az tuzlu ve baharatsız olması yönündedir.
     
     
     
     
    TAMAMLAYICI BESİNLERE GEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER:
     
    Gelişimi normal ve sadece anne sütü alan bebeklere 6.aydan itibaren ek besinler verilmeli, önceliğimiz ilk 6 ay sadece anne sütü şeklinde olmalıdır. Bebek 6.aya geldiğinde ek besinlerden gelen enerji toplam enerjinin %50’sini aşmamalıdır. Bu ek besinler besin ve enerji yönünden zengin, temiz ve güvenilir olmalı; aile içi hazırlanan besinlerden kolayca hazırlanabilmelidir. Bebek sık sık emzirilmeye devam edilmeli; ek besinlere başlanmadan önce hangi sıklıkta emziriliyorsa aynı sıklıkta emzirilmeye devam edilmelidir. Bebeğe ek besinlere başlandığı andan itibaren su verilmesi gerekmektedir. Gluten içeren tahıllı besinler
    6.aydan sonra verilmeye dikkat edilmelidir.

    Alerji öyküsü olan ailelerin çocuklarına yumurta, balık, domates, çilek gibi alerji olma olasılığı olan besinler aile öyküsüne göre başlanmalıdır. Besin alerji öyküsü olan bebeklerde yumurta, fındık, fıstık, balık ve soyalı besinlere 12.aydan önce başlanmamalı, yine aynı şekilde botulismustan korunmak için 12.aydan önce bal verilmemelidir. Yeni besinlere geçerken bir günde birden fazla yeni besinlere geçinilmemelidir ve diğer besine geçmeden 3-5 gün beklenmelidir. Böylece bir tür besine karşı bebeğin sorunu( kusma, ishal, alerji..) varsa hangi besine karşı olduğu daha kolay tespit edilecektir. Her yeni denenecek besin miktarı önce birkaç tatlı kaşığı olmalı, daha sonra miktar giderek arttırılmalı ve çeşitlendirilmelidir. Anne sütüne ek olarak günlük beslenme planı içinde tamamlayıcı besinlerle;
     
    à6-8. ayda 200 kalori /gün 9-11. ayda 300 kalori/gün yda 500 kalori/gün olarak
    önerilmelidir.
     
    Örnek:bir kase yoğurt + bir yumurta + bir kase sebze çorba yaklaşık 200 kalori vermektedir.
     
     
     Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı BUKET ADANÇ
     
    İNTERN DYT. İLAYDA ERDURAN
     
    ŞİFA ÜNİVERSİTESİ
     
    BESLENME VE DİYETETİK