•   BİZİ ARAYIN :   0507 652 1514 / 0507 652 1514
  • Diyabet Beslenmesi ve Diyetisyen Tavsiyeleri | İZMİR DİYETİSYEN

    Diyabet Beslenmesi ve Diyetisyen Tavsiyeleri
    Dyt.Buket Adanç - Online Diyetisyen Online Diyet Programı ve Listesi  Diyabet Beslenmesi ve Diyetisyen Tavsiyeleri

    İZMİR DİYABET DİYETİSYENLİĞİ
    Yıllardır İzmir’de diyetisyen olarak, diyabet (şeker), tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve hormonal pek çok hastalık üzerine çalıştım. Geçtiğimiz ayda Amerika’da bulunan Memorial Hastanesi’nde bir aylık bir eğitim ve gözlem sürecine katıldım. Orada gördüm ki diyabet hastalarına diyet yazmadan önce çok kapsamlı bir eğitim veriliyor. Böylece diyabet ve insulin direnci hastaları, vücutlarında gerçekleşen değişiklikleri daha net bir şekilde anlıyorlar ve daha bilinçli bir şekilde diyet listelerini uyguluyorlar. Bende burada aynı sistemi uygulamak adına hem bana danışanlara, hem de danışamayan ve internet üzerinden bilgi almak isteyen sizlere bu yazıyı hazırlamaya karar verdim.

    İNSÜLİN DİRENCİ VE BESLENME

    Normalin çok üzerinde yiyecek tüketmediğiniz halde kilonuzda artış oluyor, çok hızlı acıkıyor ve yemek sırasında doyduğunuzu hissetmiyorsanız kan tahlili yaptırmanızın zamanı gelmiş demektir!!! Özellikle son yıllarda stress ve düzensiz yeme alışkanlıklarının yoğunlaşması ile birlikte daha sık görülmeye başlayan insulin direnci, aslında diyabet (şeker) hastalığının erken uyarısı niteliğindedir. Karbonhidratı enerji olarak kullanabilmemiz için vücudumuzun insulin hormonuna ihtiyacı vardır. Pankreastan salgılanan ve karaciğerkas,yağ dokusu gibi dokularda insülin hormonuna karşı duyarsızlık gelişmesi sonucu insülin direnci oluşur.
     
    İnsulin direnci nasıl anlaşılır?
     
    ◦    Hızla kilo artışı
    ◦    Doğru beslenmeye (diyetisyen desteği) ragmen kilo vermede zorluk
    ◦    Sık tatlı yeme isteği ve iştah artışı
    ◦    Yemek sonrası hızla acıkma
    ◦    Yorgunluk, halsizlik hissi
    ◦    Bel çevresinde yağlanma
    ◦    'Akantozis Nigrikans' denilen özellikle koltuk altı, kasık, boyun bölgelerinde esmerleşme
    ◦    Karaciğerde yağlanma
    ◦    Kadınlarda adet düzensizlikleri.



    İnsülin direnci tedavisi mümkün mü?

    Öncelikli olarak diyet ve spor sonraki aşamada ise ilaç tedavisi uygulanır. Yapılan tedavinin ne kadar başarılı olduğu laboratuvar testlerinin sonuçlarına göre tedavi yeniden şekillenir. İnsülin direnci tedavisinde önemli olan seçilen ilacın dozunun kişiye uygun şekilde ayarlanabilmesidir ve bu kişinin 3-6 aylık periodlarda kontrollü olarak kan tahlili sonuçlarına göre düzenlenir. Tedavi süreci başarılı devam eden kişiler, insülin direnci kırılmaya başladığında daha az acıkır, daha az tatlı ve karbonhidrat ihtiyacı olur, kilo kaybı gerçekleşir, enerjisi artar. İnsülin direncini doğal yollardan kıran tedavi eden en önemli nokta düzenli beslenme (diyetisyen kontrolünde) ve spordur. Spor, insülin duyarlılığını artırarak insülin direncinin kırılmasına neden olur. Haftada en az 180 dakika yapılan düzenli egzersiz insülin direncinin kırılmasına destek olur. insülin direnci çok yüksek olan kişilerde ilaç tedavisi desteği gerekli olabilir. Uygulanacak ilaç tedavisine mutlaka hekim karar vermeli ve kontrolü sağlanmalıdır. Sadece kilo vermek için diyabet veya insulin direnci ilaçlarını kullanmak uzun vadede metabolizmanızın bozulmasına sebep olur. 

    İnsülin direnci Tip 2 diyabet nedeni
    Yukarıda da belirttiğim gibi; İnsülin direnci , Tip 2 Diyabet hastalığının oluşmaya başladığının ayak sesleri olarak değerlendirilebilir. Çünkü glukozun, insülin direnci nedeniyle kullanımında problemler başlar ve süreç devam ederse kullanılamayan şeker; kanda yükselmeye başlar ve diyabet oluşmaya başlar. İnsülin direnci tedavi edilmezse özellikle bel çevresinde kalınlaşma ve ilerleyen dönemde obeziteye neden olur. Ayrıca yapılan çalışmalarda insülin direncinin hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve koroner kalp hastalıklarını da tetiklediği sonucuna varılmıştır. Vücuttaki yağ dokusunun artması, insülin direncini arttıran ve buna bağlı olarak yağ dokusunun artmasına neden olan bir kısır döngüdür. Bu nedenle yağ oranı yüksek bireylerin mutlaka insulin direnci testi yaptırması gerekir. 
     
     
    İnsülin Direnci Beslenmesi Nasıl Olmalı?

    Günlük menünüzde farketmeden tükettiğiniz ama insulin direncinizi tetikleyen pekçok besin bulunmaktadır. Özellikle glisemik indeksi yüksek besinleri yoğun miktarlarda tüketmek insulin direncini tetikler ve hızla kilo artışına neden olur. İnsülin direnci olan kişilerin bu tip besinleri tüketirken kontrollü olmaları çok önemlidir. 

    İnsülin Direnci ve Glisemik İndeks
    Glisemik indeks; besinlerin kan şekerini yükseltme hızıdır ve 1981 yılında Toronto Üniversitesinde diyabetliler için uygun besinlerin araştırılması sonucu ortaya konmuştur.
    Besinler eşit miktarda karbonhidrat içerseler de kan şekerini aynı oranda yükseltmezler. Bunun nedeni; besinlerin sindirim sisteminden aynı hızda geçmemesidir. Hızla sindirilen ve dolayısıyla kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olan besinlere glisemik indeksi yüksek besinler, daha yavaş sindirilen ve kan şekerinin daha yavaş yükselmesine neden olan besinlere glisemik indeksi düşük besinler denir. Bu nedenle glisemik indeksi düşük besinler kişinin uzun süre tok kalmasını sağlarken, glisemik indeksi yüksek besinler daha hızlı açlık yaşanmasına sebep olur. Kan şekeri üzerine etkisi olan bu besinler dolaylı yoldan vücudun insülin salınımını da arttırır ve sık tüketimi neticesinde insülin direnci ve diyabet riskini arttırır. Ayrıca glisemik indeksi yüksek besinlerin kan şekerini hızla yükseltip-düşürmesi dolayısıyla daha çabuk acıkmaya sebep olur. Bu nedenle glisemik indeksi yüksek besinleri çok sık tüketen bireylerin iştah kontrolü zorluğu ve kilo problemi yaşama oranı da yüksektir.
    Glisemik indeks, besinlerin pişirme yöntemine ve süresine göre de değişkenlik gösterir. Örneğin patates ve havuç gibi besinlerin glisemik indeksi yüksektir ancak pişirildiğinde glisemik indeksi daha da yükselmektedir. Ayrıca besinlere kullanılan sirke glisemik indeksin %30 oranında düşmesine neden olur.
    Tabi ki glisemik indeksi yüksek besinleri tamamen hayatımızdan çıkartmamız mümkün değil fakat gün içerisinde çok sık tüketmemek ve mümkünse yanında protein içeriği olan süt ürünleri ile birlikte veya lif içeriği yüksek olan yeşillikler ile birlikte tüketilmelidir.
    Glisemik indeks değerlendirilirken şekerin değeri 100 olarak alınır. Bu referans değere göre besinler; 55 den az ise glisemik indeksi düşük, 56-69 aralığı glisemik indeksi orta, 70 den yüksek ise glisemik indeksi yüksektir.
    Glisemik indeksi sıfır olarak kabul edilip yenilmesi uygun olan besinler ise; brokoli ,karnabahar,kabak,marul,kıvırcık,patlıcan,soğan,biber,turp,ıspanak,domates,avokado,çiğ badem, ceviz, çiğ fındık, et, tavuk, balık, yumurtadır.

    Besinlerin glisemik indeksi ile ilgili rakamsal değerlere ulaşmak için : //www.buketadanc.com/makale/glisemik-indeks adresine göz atabilirsiniz.

    Diyabet diyetisyenliği ve diyabet beslenmesi hakkında merak ettikleriniz için bize sayfamızdan sorularınızı göndermeniz yeterli.

    Sağlıklı ve formda bir haftasonu diliyorum…
     
    DİYETİSYEN BUKET ADANÇ