
Bir Parça Karanfil Tomurcuğunun Marifetleri
Ağız kokusunu hafifletmek amacıyla, bilhassa sarımsaklı vb bir yemek yedikten sonra ağzımıza attığımız veya mutfağımızda baharat olarak çeşitli kompostolara, tatlılara, reçellere kattığımız “karanfil” ya da dişimiz ağrıdığında ağrıyı hafifletmek üzere çürük kısma bir pamuğa emdirerek bastırdığımız “karanfil yağı”, günlük hayatımızda sıkça kullandığımız bir baharat. Eski Çin’de asilzadelerin yanına girmeden önce ziyaretçilerin ağzına karanfil verilirmiş, nefesi güzel koksun diye. Aslında adı bildiğimiz bir çiçek olan karanfil ile aynı olsa da hiçbir ilgisi bulunmuyor. Karanfil, Uzakdoğu’da Hindistan ve Endonezya, Afrika’da ise Madagaskar’da yetişen tropik bir ağacın açmamış çiçek tomurcuklarının kurutulması ile hazırlanıyor. Uzakdoğu ülkelerinde cinsel gücü artırıcı, sindirimi kolaylaştırıcı, gaz söktürücü, krampları giderici, sinirleri uyarıcı ve tonik etkileri nedeniyle kullanıldığı görülmektedir.
Diş çürüklerinin önlenmesinde yararlı
Esasında yemeklerden sonra ağzımıza atacağımız karanfilin, ağızda çürüklere yol açan bazı mikroplar üzerinde etkili olduğu (Porhytomonas gingivalis,Prevotella intermedia), ağzımızda bunların gelişimini önlediği deneysel olarak da ortaya konulmuş. Burada bir hususu belirtmekte yarar görüyorum. Yapılan çalışmada bu mikropların gelişmesini önleyen madde sanıldığı gibi karanfil yağında bulunan bileşenler değil; fenolik maddeler(kempferol ve mirisetin) bulunmuş. Dolayısıyla kurutulmuş karanfil çiçeklerinin doğrudan ağızda tutulması daha yararlı olabilir. Karanfilin bu antiseptik özelliğinden diş macunu ve gargaralar içerisinde de yararlanılıyor. Diş çürüklerinde etkisini,”yerel anestezik” olarak ağrıyan kısmı uyuşturarak ve böylece ağrının daha dayanılabilie hale gelmesini sağlayarak gösteriyor. Bu amaçla karanfil yağının içerisinde bulunan bileşenlerden sadece beta-karyofilin’in etkili olduğu tespit edilmiş. Karanfille ilgili kayıtlarda diş ağrısını giderici etkisi yer almakla beraber ağrı kesici etkisinin bulunup bulunmadığı konusunda yapılmış herhangi bir bilimsel çalışmaya rastlamadım.
Karanfil yağının diş çürüklerine yol açan mikroplar haricinde, diğer birçok mikroorganizma üzerinde etkili olduğunu gösteren çok sayıda çalışma mevcut. Bir çalışmada karanfil ve biberiye yağlarının karışım halinde uygulanması ile çeşitli mikroorganizmalar(gram pozitif ve gram negatif) üzerinde daha da etkin hale geldiği bildiriliyor. Bir başka önemli bulgu da karanfil yağının ve içerisindeki temel bileşen olan öjenolün, dermatofit enfeksiyonlarına yol açan mantarlar(trichoppyton, epidermophyton, mikrisporum) üzerinde gözlenen kuvvetli etkisi dermatofitler en belalı mantarların başında geliyor; deri üzerinde bilhassa ayak tırnaklarında yerleşerek tırnağın kalınlaşmasına ya da saçlı deriye bulaşarak saç dökülmesine yol açanları en sık görülenleri.
Uçuklarda karanfil yağı yararlı olabilir
Karanfil yağının uçuk virüsü dahil bazı virüsler üzerinde de etkili olduğu tespit edilmiş. Uçuk virüsü(herpes virüs) üzerinde etkisinden yararlanmak için eczaneden alacağınız karanfil yağından bir pamuklu çubuk yardımıyla sürmeniz yararlı olacaktır. Bir başka çalışmada karanfil özütünün uçuk için kullanılan merhemler ile(asklovir) birlikte kullanılması halinde tek başına asiklovir merheminin uygulanmasına göre çok daha etkili olduğu bildiriliyor.
Karanfil yağının etkili olduğu tespit edilen bir başka virüs ise hepatit-C virüsü. Ancak hepatit hastalarının karanfil yağı kullanmalarını önermem, çünkü bu çalışma deneysel olduğundan ağızdan alınması ile karaciğere etkili olması beklenmemeli.
Karanfil tomurcuklarının ve uçucu yağının çok çeşitli mikroorganizmalar üzerinde ve bazı kanserlerin önlenmesinde yararlı olabileceği düşünülüyor. O halde abartmadan bu bilimsel bulgulardan yararlanmaya çalışılması akılcı olabilir. Yemeklerden sonra ağzımıza bir karanfil tomurcuğu atarak emmek, akşamları 1-2 karanfil tomurcuğu ile hazırlanmış çay içmek yararlı olabilir.
Karanfil yağı antibiyotiklerin etkinliğini artırabilir
Karanfilin mikroorganizmalar üzerindeki etkisini inceleyen çalışmalar arasında biri dikkatimi çekti. Farklı etki şekillerine sahip 13 antibiyotiğin bir mikroorganizma(staphylococcus aures) üzerinde etkisinin, sekiz bitki özütü(biri karanfil) tarafından nasıl ve ne derece etkilendiği incelenmiş. Deney sonucunda, karanfil özütünün 13 antibiyotikten 11’inin etkisini kuvvetlendirdiği gözlenmiş. Bence bu çok ilginç!
Kanserin önlenmesinde koruyucu olabilir
Karanfil ile ilgili yürütülen çalışmalarda ortaya çıkan bir başka bulgu da kuvvetli antioksidan etkisi bulunması. Yani vücudumuzda serbest radikal hasarının önlenmesinde yararlı olabilir. Karanfil çayının kanserlerin önlenmesinde de yararlı olabileceği konusunda yayınlanmış bazı çalışmalar mevcut. Şüphesiz bu çalışma sonuçlarının daha doğru değerlendirilmesini sağlayacak ayrıntılı yeni çalışmalara ihtiyaç var, ama abartmadan günde bir fincan karanfil çayı içilmesi yararlı olabilir.
ÖNERİLER/UYARILAR:
Karanfil çayı nasıl hazırlanmalı?
Karanfil içerisindeki etkili bileşenler uçucu özellikte olduğundan, demleme şeklinde hazırlanmalıdır. Kapaklı demlik ya da fincan içerisindeki taze kaynatılmış su içerisine,tercihen kullanılmadan hemen önce kaba parçalanmış halde karanfil tomurcukları atılarak 5-10 dakika bekletilir. Miktarı istediğimiz lezzet derecesine göre değişebilir. Ancak tarçın, zencefil, zerdeçal gibi baharatlar ile birlikte farklı lezzetler yaratılabilir.
Karanfil uçucu yağı satın alırken nelere dikkat edilmeli, nasıl kullanılmalı?
Karanfil yağı sarı renkli, eskidikçe rengi ve kıvamı koyulaşan, karakteristik kokulu bir yağdır. Diğer uçucu yağlardan farklı olarak sudan daha ağırdır(yoğundur). Yani suya damlatıldığında dibe çöker. Uçucu yağlarda çeşitli şekillerde sahtecilik yapılabilmektedir. Alkol ile ya da sabit yağ(ayçiçeği yapı gibi) ile seyrelterek hacmini artırmak ya da karanfil yağının etkili bileşeni olan karyofileni(sentezlenmiş) alkol içerisinde çözmek en yaygın sahtecilik yöntemleridir. Eğer sabit yağ ilave edildiğinde şüpheleniyorsanız bir kağıt parçasına bir miktar örnek döküp fırında 15 dakika tutunuz. Yağlı bir iz bırakırsa sabit yağ eklendiği düşünülebilir.