•   BİZİ ARAYIN :   0507 652 1514 / 0507 652 1514
  • Kendinizi Gergin ve Sinirli mi Hissediyorsunuz? | İZMİR DİYETİSYEN

    Kendinizi Gergin ve Sinirli mi Hissediyorsunuz?
    Dyt.Buket Adanç - Online Diyetisyen Online Diyet Programı ve Listesi  Kendinizi Gergin ve Sinirli mi Hissediyorsunuz?

    Endişe, kuruntu, huzursuzluk ya da bilimsel adı ile “anksiyete”, dünyada en yaygın görülen psikolojik hastalık olarak biliniyor. İnsanların yaklaşık olarak yarısı, hayatları boyunca ya geçici ya da uzun süreli olarak bu tip belirtileri gösterebiliyorlar. Bu tip sorunlar arasında, çok çeşitli pskikolojik ve fiziksel belirtiler ile seyreden “genelleştirilmiş kaygı bozukluğu” (GKB), tedavi edilmemesi durumunda genel olarak hastaların yüzde 70’inde ilerleyerek kronikleşebilmektedir. Başlıca belirtiler kişilere göre farklılık gösterebilmekle beraber, en az bir ay süre ile motor gerginliği, kas ağrısı, kendini yorgun hissetme, sık sık terleme, kalp çarpıntısı, sık sık idrara çıkma, mide ağrısı, ağızda kuruluk, kendinin veya yakınlarının başına kötü şeyler geleceği korkusu ile sürekli kaygı ve endişe duyguları, sabırsızlık, sinirlilik, bir işe yoğunlaşma zorluğu ve uyku sorunları gibi belirtiler ile seyretmektedir.
                Bu gibi durumlarda kullanılan yatıştırıcı ilaçlar (benzodiazepinler), çeşitli yan etkileri, bilhassa iş gücü kaybı, cihaz ve araç kullanma yeteneğinin azaltmasının yanı sıra bağımlılık yapması nedeniyle önemli bir sorun oluşturmaktadır. Günümüzde daha çok tercih edilen depresyon ilaçları ise (serotonin geri emilim inhibitörleri) çeşitli yan etkileri ve bilhassa cinsel isteksizliği yol açması nedeniyle hastalarda tatminkâr sonuç verememektedir.
    Görüldüğü gibi genelleştirilmiş kaygı bozukluğu belirtilerinin ilerlemesi ile ortaya çıkan klinik tablonun giderilmesi için yararlanılabilecek ilaçlarda önemli yan etki sorunları söz konusu. Bu bakımdan kanımca “testi kırılmadan” güvenilir tedavi seçenekleri ile başlangıç safhasında önlemler alınması en doğru tercih olacaktır. Peki güvenilir tedavi seçenekleri var mı?
    Mayıs papatyası, bilimsel adı ile Chamomilla recutita, çiçeklerin mide ve bağırsak gaz ve spazmlarında en güvenilir bitkisel ilaçlardan biri olduğunu, yeni doğan bebekler de bile güvenle kullanılabildiğinden daha önce de bahsetmiştim. Tek koşul; doğru bitki türü olduğundan emin olunması gerekiyor. Çünkü uzman olmayan kişiler tarafından yanlış toplanan ve pazarlanan bazı papatya benzeri bitkilerin zehirli olabileceği konusunda zehirli olabilmektedir. Ayrıca hafif etkili iyi ve güvenilir bir yangı giderici olarak yangılı ve enfeksiyonlu ağız-boğaz sorunlarında gargara şeklinde ve cilt sorunlarında ise ucuz bir cilt temizleme sıvısı olarak etkili olabiliyor.
    Güney Amerika’ da Latin halkları arasında papatyanın yüzlerce yıldır güvenilir bir yatıştırıcı olarak, bebeklerin uyku sorunlarında kullanıldığı bilinmektedir. Ancak sinir sistemi üzerindeki bu yatıştırıcı etkiyi, deneysel olarak ortaya koyan bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. Mayıs papatyasının daha önce de bilinen ama insanlar üzerinde klinik denemeler ile ortaya konulmamış bu etkisi ile ilgili yayımlanan yeni bir çalışmadan bahsetmek istiyorum.
    Çalışma bilimsel kriterlere uygun olarak ABD’de yürütülmüş ve Journal Of Clinical Psychopharmacology dergisinde yayımlanmış. Hafif ve orta derece de genelleştirilmiş kaygı bozukluğu teşhisi konulmuş gönüller arasından seçilen 58 hasta iki gruba ayrılarak, 8 hafta boyunca bir gruba 220 miligram mayıs papatyası özütü taşıyan kapsüller, diğer gruba ise benzer görünüşte etkisiz-boş ilaç verilmiş. İki hafta aralıklarla hastalarda anksiyete skoru izlenerek değerlendirilmiş. Dikkati çeken husus, özellikle 6 haftadan sonra mayıs papatyası özütü verilen hastalarda etkisinin istatiksel olarak belirgin derece arttığı gözlenmiş. Klinik uygulama sırasında beşinci haftadan itibaren günde 1100 miligram gibi yüksek miktarda papatya özütü verilmesine rağmen hiçbir yan etki gözlenmemiş, boş ilaç verilen ve papatya kapsülü verilen gruplardan sadece birer kişi deneyi tamamlayamadan ayrılmış. Bu çalışma mayıs papatyasının hafif ya da orta derece de endişe, kuruntu,  huzursuzluk vakalarında etkili olabileceğini deneysel olarak ortaya koyuyor. Günlük stresi atmak için akşamları yemeklerden sonra bir fincan papatya çayı içmek, hem yemeğin sindirime yardımcı olması, hem de rahatlatması bakımından yararlı olacaktır. Bu uygulama sorununun daha derinleşmeden ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır.